Doğunun Limanları – Amin Maalouf
Tarih: 15 Mayıs 2019 |
Bölüm: A, Edebiyat |
Yorumlar: Yorum yok.
Ders kitaplarındaki bir fotoğrafta gördüğü adamı tramvay istasyonunda tekrar gören yazar bir şekilde adamla tanışarak dost olur. Adam hayat hikayesini anlatırken de yazar notlar alır. İsyan Kitabdar ismi siyasidir; çünkü doğduğu andan itibaren babası oğlunun devrimci olmasını ister.
İsyan’ın İffet adında bir ablası Salim adında da bir erkek kardeşi vardır. İsyan doktor olmak ister; fakat babasının baskısını hep üzerinde hisseder. Salim daha kurnazca davranarak babasının başına hep sorunlar açar; babası da artık Salim’i yok sayar. İffet yedi yaşlarında, İsyan da dört yaşlarındayken anneleri Salim’i doğururken ölür. İffet evin tüm sorumluluğunu üstlenir. İsyan’ın devrimci olmasını isteyen baba oğlunun tıp okumaması için elinden geleni yapsa da İffet babasını ikna eder.
İsyan tıp okumak için Temmuz sonunda Champollion Gemisi’ne binerek Marsilya’ya gider. İsyan arkadaşları ile bir kafede otururken savaş hakkındaki düşüncelerini paylaşır. Eve gelince Bertrand adında bir adam kapısını çalar ve tanışırlar. Bundan sonra olayla çok hızlı gelişir. İsyan bir anda kendini direnişin içinde bulur. Başlarda kolay görevler verilse de sonrasında istihbaratı sağlayan kurye olur. Görev sırasında tam yakalanacakken kaçar, bir direnişçinin evine sığınır. Orada Clara adında bir kızla tanışır. Sabaha kadar sohbet ederler.
Savaşa ara verilince İsyan Beyrut’a babasının yanına gider. İsyan varmadan şanı gider. Yaptığı kahramanlıklar herkesin dilindedir. İsyan aslında o kadar abartılacak kadar bir şey yapmadığını düşünse de herkesin onu yüceltmesiyle kendini kahraman gibi görmeye alışır. Eve vardığında ablasının evlenerek Mısır’a yerleştiğini öğrenir. Salim de kaçakçılık suçlarından hapse girer. Babannesi de İsyan geldikten sonra vefat eder.
Sefiller – Victor Hugo
Tarih: 16 Nisan 2017 |
Bölüm: V |
Yorumlar: Yorum yok.
Dünya klasiği olmayı başarmış, ünü yüzlerce ülkede yayılmış bir roman olan Sefiller, Fransız yazar Victor Hugo tarafından kaleme alınmıştır. Bu roman, yazıldığı dönemin yaşam şartlarını, kültürünü ve siyasi olaylarını da içerisinde barındırmaktadır. Ayrıca insanın vicdanı ile yüzleşmesi, çaresizlik, adalet ve aşk gibi kavramlar da kitabın içerisinde kendisini hissettirmektedir. Kitap yüzlerce dile çevrilmiştir. 1862 yılında basılmasına rağmen hâlâ her yıl milyonlarca satılmaktadır.
Ekmek Çalarak Hapse Giren Bir Genç
Sefiller romanı Jean Valjean adlı bir karakterin 1815 ile 1832 yılları arasında başından geçen bir takım olayları konu almaktadır. Jean Valjean henüz küçük yaştayken annesini ve babasını kaybettiği için ablasının yanında yaşarken, eniştesi de vefat edince yokluğa ve sefilliğe sürüklenir. Yeğeni aç kalmasın diye bir gün ekmek çalar; fakat jandarmalar onu hemen yakalayıp beş yıl hapse mahkum ederler.
Bunu gururuna yediremeyen ve ablası ile yeğenine bakmakla kendini sorumlu tutan Jean Valjean, hapisten kaçmaya çalışır. Fakat çabaları pek olumlu sonuç vermez. Bununla da kalmaz, hapisten kaçmaya çalıştığı için cezası 19 yıla çıkarılır. Hapiste geçirdiği süre zarfında hayattan soğur, adalet anlayışını, insan sevgisini yitirir. Devlete, insanlığa vs. her şeye küskün bir hâlde hapisten çıkar. Mahkum olduğu için ona bir belge verilir ve bu belge hayatının her alanında onun ikinci sınıf insan muamelesi görmesine neden olur. Fransa’nın D kasabasına gider. İş ve aş bulamaz. Açlık ve sefillik içinde günler geçirir.
Madame Bovary – Gustave Flaubert
Tarih: 15 Ocak 2016 |
Bölüm: Aşk, G |
Yorumlar: Yorum yok.
Charles Bovary’nin tanıtımıyla başlayan romanda Charles, kırlarda büyüyen ve her işi beceremeyen gelişmiş bir çocuktur. Charles’in annesi onu zorla papazın yanına yollayarak dersler aldırır ve o da annesinin zoruyla diplomasız doktor olur. Doktorluğu Tostes eyaletinde yapacak olan Charles için bir eş bulmak gerekir ve annesi ona orta yaşta ve çirkin olan bayan Dubuc’u bulur. Dubuc Charles’i çok sever ve ondan da karşılık bekler.
Zaman geçer ve Dubuc ölür. Charles eşinin ölümüne çok üzülür ve tekrar çiftliğe gider. Orda Rouault baba Charles’e sürekli destek olur ve onu bir zaman sonra kızıyla evlendirir. Charles ve Emma evlenir. Evlilikleri çok monoton gider. Bu evliliğinde de Charles eşini çok sever; ama Emma’dan aynı karşılığı göremez. Emma Charles’i sıkıcı bulur ve evlendiğine pişman olur.
Dubuc ölür ve Charles çok üzülerek tekrar çiftliğe gider. Çiftlikte Rouault baba sürekli Charles’e destek olur ve sonra da onu kızıyla evlendirir. Rouault’un kızı Emma ve Charles’in evlilikleri çok monoton bir şekilde devam ederken Emma eşini hiç sevmez, Charles ise eşine deliler gibi aşıktır. Emma eşini sıkıcı bulur ve onunla evlendiğine pişman olur.
Vadideki Zambak – Honore de Balzac
Tarih: 7 Temmuz 2014 |
Bölüm: H |
Yorumlar: Yorum yok.
Roman Felix adındaki gencin, Natalie’e geçmişini anlatacağını bildiren bir mektupla başlıyor. Felix, çocukluğundan bahsediyor. Kendisi ailesi tarafından pek sevilmeyen, kardeşlerinin yaramazlıkları yüzünden cezalandırılan bir çocuktur. Okuma yazmayı öğrenince de annesi onu yatılı bir okula göndermeyi uygun görmüştür. Böylece ortaokul ve lise dengindeki yaşlarını ailesinden uzakta, yurtlarda, pansiyonlarda kalarak sevgisiz bir halde geçirmiştir. Hukuk öğrenimi için Paris’e gönderildiğinde yine pansiyonda kalmış, bir akrabaları tarafından denetlenmiş ve eğlenceli mekânlara girmesi engellenmiştir. Böylece ergenlik çağı karşı cinsle hiçbir paylaşımı olmadan ve merak içinde geçmiştir. Paris’te siyasal ortamın karışması ile ailesi tekrar onu Tours kasabasına geri getirmiştir.
Burada da yine annesi, ağabeyi ve babasıyla çok soğuk bir ilişki kurup yalnız iki kız kardeşinden sevgi görmüştür. Babası bir görevde olduğu için zengin çevrenin verdiği bir baloya annesi ile ailenin erkeğini temsil etmek için katılması gerektiğinde ilk kez annesi ona giysi diktirip, adam yerine koymuştur. İlk kez böyle bir baloya katılan Felix, diğer kadınlara karşı duyarsız olmakla beraber bir kadın ilgisini fena halde çekmiştir. Felix, dayanamayıp bu kadının sırtına saldırmış ve omuzlarından öpmüştür, hanımefendi olay çıkarmamamış fakat oldukça utanmıştır.
Felix bu kadını unutamaz. Ailesi de onun bu durumuna yardımcı olmak için onu Fraspele’e bir akrabalarını şatosuna gönderir, sevdiği kadın da orada yaşıyordur. Yolda vadinin ortasında sade ve zambak imgesi olan bir köşk görür ve sevdiğinin orada yaşadığını düşünür. Bu hissinde yanılmamıştır, ev sahibinin yardımıyla o köşke ziyaretçi olarak gider, kısa zamanda evin sahibi Mösyö de Mortsauf ve evin hanımı ile içli dışlı olur. Bir zaman fırsatını bulur, Madam de Mortsauf’a açılır, duyguları karşılıksız değildir. Fakat kadın, kocasını ve 2 çocuğunu üzmek, ailesini mutsuzluğa götürmemek için kocasını aldatmaz. Felix’e “Sizi arı bir aşkla seviyorum, siz de beni teyzemin sevdiği gibi sevin.” der. Genç adam tutkulu hislerini bastırır ve madamın bu isteğini yerine getirir. Altı ay boyunca, sadece ona yakın olabilmekten, koluna girmesinden mutluluk duyarak bu aşk devam eder.