Senden Önce Ben – Jojo Moyes
Tarih: 4 Nisan 2015 |
Bölüm: Aşk, Güncel Kitaplar, J |
Yorumlar: 3 Yorum var.
İngiltere’nin küçük bir kasabasında yaşayan 26 yaşındaki Louisa (Lou) Clark, sosyoekonomik durumu çok da iyi olmayan işçi sınıfı bir ailenin kızıdır. Yirmi yaşından beri çalıştığı kafedeki işini bir anda kaybeder. Ailesi ile yaşayan ve bu kafeden başka iş tecrübesi olmayan Lou’nun çabaları pek de iyi sonuç vermez.
Camilla Traynor oğlu Will Traynor için altı aylığına bakıcı aramaktadır. Bu alanda hiçbir tecrübesi olmamasına rağmen Lou iş görüşmesine gider. Otuz beş yaşındaki Will iki yıl önce geçirdiği kaza sonrasında kötürüm olur. El parmakları dışında başından aşağısını hissedip hareket ettirememektedir. Bakıcılık alanında tecrübesi olmamasına rağmen Clark işe alınır. Çünkü zaten Will’in bir hemşiresi vardır. Tıbbi ve fiziki işhtiyaçları da karşılanmaktadır. Lou’dan beklenen tek görev, Will’e arkadaşlık edip onun moralini yeniden yükseltebilmektir. Kaza sonrası hayata küsen Will çok karamsar olur, hayattan bıkar ve tek kurtuluş olarak kendini öldürmeyi görür.
Lou, Will için elinden geleni fazlasıyla yapmaya çalışır. Ancak Will hiç oralı olmaz, sivri dillidir, huysuz olmak ve hayata karamsar bakmak için özel çaba sarf eden bir insandır. Empati kurunca insan Will’e hak vermiyor da değil. Çünkü hayattan sonuna kadar zevk alan bir adamken; İzlanda’da yüzmek, Yosemite’de kaya tırmanışı yapmak, kuruvasan yemeye Paris’e gitmek ve tabiki manken gibi kızlar etrafını çepeçevre sararken bir anda geçirilen kaza sonucu kendi yemeğini yiyemiyor, yürüyemiyor kısacası tek başına hiçbir işin üstesinden gelemeyen bir insan oluyorsun.
Yüreğimdeki Aşk Kıvılcımı – Linda Gillard
Tarih: 2 Mart 2015 |
Bölüm: Aşk, Güncel Kitaplar |
Yorumlar: Yorum yok.
Doğuştan gözleri görmeyen Marianne 46 yaşındadır ve ablası Louisa ile birlikte yaşamaktadır. Louisa tarih bölümünü bitirir ama romantik vampir romanları yazar. Mariane 27, petrol işçisi olan eşi Harvey 33 yaşındayken büyük bir petrol kazası olur. Harvey’in de aralarında bulunduğu 165 işçi ölür. Ölen 165 işçiden 30’unun cesedi bulunamaz. Harvey’in cesedi de bulunamayan cesetlerden biridir. Harvey löldüğünde Marianne üç aylık hamiledir ama sonra bebeğini kaybeder.
Marianne aslında çekici bir kadın olsa da gözlerinin görmemesi onun romantik ilişkilerini sınırlar ve sonunda o arayıştan da vazgeçer. Ta ki Keir ile tanışıncaya kadar. Keir, sert, güçlü, duygularını pek belli edemeyen bir adamdır. Tesadüfe bakın ki, Keir de jeofizikçidir, petrol sektöründe çalışmaktadır. (Keir’in soyadı da Harvey’dir. Yani Marianne’nin ilk eşinin ismidir.)
Tanışmalarından kısa bir süre sonra Keir, Marianne’yi Skye adaasındaki evinde kalmaya davet eder. Marianne daha önce hiç evinden uzaklaşmamıştır hem de özgürlüğüne düşkün, kimseye muhtaç olmamaya çalışan ve bu yaştan sonra artık hayatı içineden geldiği gibi yaşamak isteyen bir kadındır, dolayusıyla aşık olmak planlarında yoktur. Keir’in ne hissettiğini pek anlayamayız, tek bildiğimiz karşısndaki bu kadına verdiği değerdir.